23 Kasım 1992 günü Mölln´de, ırkçı Alman gençlerin kundakladığı Arslan Ailesi´nin oturduğu Mühlenstr. 9 numaradaki evin 30’uncu Yılı Münih Türk Konseyi basın açıklaması 2023

Münih Türk Konseyi olarak, 31 Yıl önce bugün, 23 Kasım 1992 günü Mölln´ de, Mölln’lü ırkçı iki Alman gencin kundakladığı Arslan Ailesi´nin oturduğu Mühlenstr. 9 numaradaki evde Bahide Arslan (51), Ayşe Yılmaz (14) ile Yeliz Arslan (10) adlı masum vatandaşlarımız yaşamlarını yitirdikleri günde anıyoruz.

Ne acıdır ki, sosyal yaşamda derin ve acı izler bırakan, unutulmaz zannedilen bazı olayların canlılığı, etkisini koruduğu ilk yılların ardından, etkisini yavaş yavaş yitiriyor ve üzerine yavaş yavaş sis tabakası çökmeye başlıyor.

Hele hele olaylara tanık olanların ve olaylardan birinci derecede etkilenenlerin veya yakınlarının ilgisinde ve de sayısında azalmalar başladığında, olaylar halkın belleğinde de silinmeye yüz tutuyor.

Ama biz Mölln´ü unutmayacağız ve de unutturmamaya çalışacağız.

Mölln´e, Schwandorf´a, Heuerswerde´ye, Solingen´e, Lübeck´e, Ludwigshafen´e, Wuppertal´a ve oralarda yakılarak öldürülen insanlara veya farklı şekilde ırkçı saldırılara sahne olmuş mekanlara sahip çıkmak, hunharca ve yakarak öldüren canileri kınamak, sadece o yörelerde oturanların ve tüzel kişilerin ödevi, sorumluluğu olmamalıdır.

On yıl içinde 8´i Türk, 1´i Yunan vatandaşı ile 1 Alman polis memurunun öldürüldüğü ve büyük bir muammaya dönüşen, kurbanların yakınlarının dahi katil zanlısı yapıldığı cinayetlerin Alman Irkçı Yeraltı Örgütü (NSU) tarafından işlendiği 2011 Yılında öğrenilmiş olması, Almanya´da ırkçı hareketin nerelere ulaştığını ve de canilerin devlet eliyle korunduğuna dair ip uçlarının basında çıkması,davanın görüldüğü Mahkeme de’de hissettirilmesi vede Dosyaların 120 Yıl hiç açılmamak üzere rafa kaldırılması oldukça dehşet vericidir.

Münih Türk Konseyi olarak diyoruz! Kendine insanım diyebilen yerli ve yabancının, ulusu ve siyasi görüşü ne olursa olsun, deri rengi beyaz, siyah, kızıl ve sarı olanın, velhasıl herkesin ırkçılığa karşı tepkisi, demokrasiyi ve barışı korumak için de sorumluluğu ve ödevi olmalıdır.

Dün oralarda geçen acımasız olayların bir benzerinin, yarın sevdiğimiz bir kapı komşumuzun veya kendimizin başına gelmeyeceğinin garantisini bize kim verebilir?

Münih Türk Konseyi